|
|
 |
YALANCI COBAN
Bir gün çobanın biri koyunları otlatmak için dağları tepeleri aşar.En sonunda bir yere varır.Bir ağacın altına oturup koyunları otlatmaya başlar.Koyunlar otlarken bu çoban da başlar kavalını çalmaya...
Bir süre sonra sıkılır ve kendi kendine der ki:şu köylülere nasıl bir oyun oynasam?sonra aklına bir fikir gelir.Başlar bağırmaya:yetişin köylüler yetişin kurt koyunlara saldırıyor!der demez köylüler koşa koşa gelirler ve etraflarına bakarlar.Ve derler ki:biz kurt murt göremiyoruz derler ve ayrılırlar oradan.Çoban bir kaç kere daha böyle yalan söyler en sonunda da der ki:siz ne aptal köylülersiniz.Ben sizin gibi köylü görmedim yuh size nasıl da inandınız.der ve herkez çok sinirlenir.Başka bir gün koyun sürüsüne gerçekten kurt saldırır.Çoban başlar bağırmaya...:yetişin köylüler yetişin sürüye kurt saldırdı yetişinnn!der ama kimse aldırış etmez çünkü önceden de yalan söylediği için bir daha inanmazlar vekurt sürünün yarısı yer yarısını götürür çoban ise oturup ağlamaklıdır.Eee ne demişler yalan söylersen başına geleceklerini bilemezsin...
Bu hikayeden hangi ders çıkarılmalıdır sizce...
site yapmak istiyom dedim googleden bu cıktı
bırak ewet |
50% |
 |
bırakma |
0% |
 |
hayır ben oyle bırakmam itemiyom benim yerime kardesim bakar |
50% |
 |
4 toplam oy:
|
FARELİ KOYUN KAVALCISI
Evvel zaman içinde,kalbur saman içinde Hamelin'i fareler basmıştı.Kemirgen olam bu hayvanlar yiyecek üreten fabrikaları,tarlaları ve mutfaklardaki bütün yiyecekleri kemiriyorlardı.Fakat Kraliçe bir türlü bu olayın ciddiyetini anlayamıyordu.Kraliçe basit tuzaklarla kemirgen olan bu hayvanlardan kurtulacağına inanıyordu.Fakat fareler Kraliçe'nin sarayını da basınca Kraliçe'nin fikri bir anda değişti.Sonunda Kraliçe işin ciddiyetini anlayıp, yanında çalışanlardan birine:
-Duyduk duymadık deme yin!Köyümüzü farelerden kurtaracak olan kişiye Kraliçeç 1000 altın verecekk!
Birgün bu köyle yabancı olan genç bir kavalcı olan adam gelir.Kraliçe'nin yanına gidip köyü farelerden kurtaracağını söyler.Genç adam ve Kraliçe anlaşırlar.Genç kavalcı hemen işe koyulur.Kavalını çıkarıp köyün her tarafında dolaşır.Köydeki bütün fareler genç kavalcının peşine düşerler.Genç kavalcı köydeki nehirden geçer.Fareler de suya atlar atlamaz suda boğulup ölürler.Genç kavalcı mutlu bir şekilde Kraliçe'nin sarayına gider.Kraliçe genç kavalcıya teklif ettiği miktarın yarısını vermeyi teklif edince,genç kavalcı öfkeli bir şekilde saraydan uzaklaşır.Genç kavalcı kavalını çalmaya başlar.Bu sefer fareler değil,köyün çocukları genç kavalcının peşine takılır.Köyün çocukları uzun süre eve gelmeyinçe,çocukların aileleri merak ve öfkeli bir şekilde Kraliçe'nin sarayına baskın yaparmış gibi içeri girerler.Zorda olsa genç kavalcıya 1000 altını vermeye ikna ederler.Çünkü ancak bu şekilde köyün çocukları evlerine dönebilirler.Sonunda genç kavalcı ve arkasından gelen çocuklar evlerine dönerler.Kraliçe genç kavalcıya teklif ettiği altının yarısını verdiği için Kraliçe genç kavalcıdan özür diler.Kraliçe genç kavalcıya diğer altınlarıda verir.Köyde yaşayanların hepsi bu olayı kutlarlar.Aileler çocuklarının yuvalarına geri döndükleri için,genç kavalcı ise diğer altınları aldığı için bayram eder.Köydekiler genç kavalcıyı kahraman ilan ederler.Ve nihayet köydeki huzur eskisinden daha güzel bir şekilde herkes mutlu bi şekilde yaşayıp giderler.
|
|
 |
|
|
|
|